Bu fıçı sessizlikle dolmaz
İbrahim Halil YILDIRIM 10.06.2025 20:49:43
Bir zamanlar bir padişah, halkının sorumluluk bilincini ölçmek istemiş, meydana büyük bir fıçı koymuş ve duyurmuş:
“Her ev bir testi süt getirsin, gece karanlığında fıçıya döksün.
Kimse görmeyecek,
Kimse denetlemeyecek.
Herkesin vicdanı kendi denetçisi olacak.”
Sabah olunca padişah merakla fıçıyı açtırmış.
Ama fıçıda bir damla süt bile yokmuş.
Sadece su…
Çünkü herkes şöyle düşünmüş:
“Ben bir testi su koysam ne olur ki? Zaten herkes süt getirecek.”
Ama herkes aynı şeyi düşününce, ortaya çıkan şey yalnızca sorumluluktan kaçan bir toplumun utanç tablosu olmuş.
Biz hangi testiyle neyi, nereye taşıyoruz?
Bu hikaye sadece geçmişte bir bölgede yaşanmış hayali bir olay olabilir. Aslında bu olayın benzeri şeyler, hepimizin yaşadığı hayatın içinden bir gerçeklik. Günümüzde de aynı mantıkla, aynı döngüyle yaşıyoruz çoğu zaman.
“Ben çöpümü yere atmasam ne değişecek?”
“Düşen düşmüş zaten, elden ne gelir?”
“Ben okusam ne olacak?”
“Ben yardım etsem ne fark eder?”
“Ben konuşsam ne değişir?”
“Ben yapmasam ne olur?”
Düşüncesi, toplumları çökerten görünmez bir virüstür.
Bir toplum, bireylerin omuz omuza verdiği bilinçli sorumluluklarla ayakta durur. Aksi halde herkes su getirir, sonra hep birlikte o suya bakarız; içinde hiç süt olmayan…
Ve Şimdi… Fıçı Filistin'de!
Bugün Gazze’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Sudan’da, Yemen’de; dünyanın dört bir yanında insanlar zulüm altında, sessizlikle kuşatılmış hayatlar yaşıyorlar.
Bombaların gölgesinde çocuklar uykusuz, aç ve korku içinde.
Peki biz ne yapıyoruz?
Bazılarımız ekranı kapatıyor ya da kanal değiştiriyor. Çünkü "bakınca içi yanıyor" Sözüm ona bu kadar felaket tablosunu izlemeyi kaldıramıyor.
Bazılarımız sadece bir dua ile yetiniyor tabi o da aklına gelirse. Bazıları ise tümüyle unutmuş durumda.
Bazılarımızın içinde de şu düşünce sessizce geziniyor:
“Ben ne yapabilirim ki?”
“Dualar fayda eder mi?”
Protesto, eylem, basın açıklamaları…
İsrail'in ve diğer işgalcilerin mallarını boykot etsem ne olacak?
“Zaten bir şey değişmez…”
“Ben tepki versem kim duyacak ki?”
İşte burada o fıçı tekrar karşımıza çıkıyor.
Her birimiz bir testi su döktüğümüzde, Filistin’in fıçısı boş kalıyor.
Ama bir kişi bile gerçek bir “süt” testiyle gelse, umut olur, ses olur, sesler gür olur, güç olur, güçler bir olur. Eğer karanlıkta kalırsak, bir mum ortamı nasıl aydınlatıyorsa iştee ayacağımız her güzel adım Gazze için bir ışık olacaktır.
Sorumluluk sessiz kalmamakla başlar. Bugün yapabileceğimiz şeyler çok fazla:
Sosyal medyada Gazze için ses olmak,
Doğru haberleri yaymak,
Dua etmekle birlikte maddi destekte bulunmak,
Zulmü normalleştiren sessizliğe karşı çıkmak,
Çocuklarımıza, gençlerimize bu bilinci aktarmak.
Haydi, kendi testimizi hazırlayalım. İçinde su değil, umut olsun, adalet olsun, hassasiyet olsun.
O’nu gören hayat bulsun.
Suyu ve SU’dan bahaneleri hayatımızdaki fıçılardan çıkartıp, güzel şeylerle dolduralım.
Unutma, bazen bir damla süt, bütün bir fıçıyı anlamlı kılabilir.