Kibirle Büyüyen Sessizlik
İbrahim Halil YILDIRIM 28.06.2025 13:36:28
Başarıyla gururlanmak, güzellikle övünmek ya da bilgiyle üstün hissetmek doğaldır belki; ama her şeyde olduğu gibi bu konuda da sınır aşıldığında iş başka bir boyuta taşınır.
Yürüyüşü değişir övünce. Ses tonu yükselir. Kendini hep bulutların üstünde hisseder.
Çoğu zaman sessizce tıklatıp kapıdan içeri girer kibir. Bir başarı gelir, biri över, bir kıvılcım oluşur içinde ama pozitif değil.
Bir daha övülür, gururu okşanır. Sonra bir başarı daha… Derken bir bakmışsınız, artık kimseyi dinlemiyor. Başkalarının fikirleri küçülüyor; gözünde sadece kendi sesi büyüyor. Övgüleri kabul ediyor, eleştirilere sırt çeviriyor, sert bakışlar atıyor. Hâlbuki ilk başta başkalarının fikri çok önemliydi. Merdivenin birkaç basamağını çıkınca ya da çıktığını sanınca başkalarının fikirlerine önem vermiyorsa insan, kibir tohumlarını yeşertmeye başlamış demektir.
Kibirli insanın öyle bir aynası vardır ki bakınca kendisine âşık olur.
Çünkü ayna eğridir; kendi hatalarını görmez. Sadece görmek istediğini, görmek istediği şekilde görür.
Gündemin ortasına kendini yerleştirip konuşmalar esnasında baskın olmak ister. Her konuşmada söyleyecek bir şeyi mutlaka vardır. Bunu başaramadığı takdirde, jest ve mimiklerinde belirgin şekilde gerilmeler ve sıkışmalar görülür. Sesinde ve hareketlerindeki kabalık, küçük yaştaki çocuklar tarafından fark edilecek kadar belirginleşir. Bu durum ara ara tekrarlanınca çevreden de kaçınılmaz tepkiler gelmeye başlar. Yaş, iş, cinsiyet, statü farkı gözetmeden, usule uygun davranmadan eleştiriye başlar. Konuşmalar, tartışmalar, ahkâmlar...
Sonra o kibirli insanı, günün sonunda toplumdan uzaklaşmış, yapayalnız kalmış bir hâlde bulursun. Başkalarının duygularını anlamakta zorlanır, hatta hiç önemsemez hâle gelir. Kibrin dozu arttıkça karşısındakini aşağılama ve küçümseme refleksi de gelişir. Kibir hasleti teşhis konulunca hemen önlem alınmadığı takdirde, ortaya çıkacak zarar çok fazla olur. İnsan, erdemli davranışların önünü kibir ile gölgeler ve olması gereken kişiliği sergileyemez.
Kibirli insanda:
- Bilgi vardır ama bilinç yoktur. - Para vardır ama şükür yoktur.
- İnanç vardır ama teslimiyet yoktur.
- Başarı vardır ama emek yoktur.
- Ses vardır ama anlam yoktur.
- Hız vardır ama sabır yoktur.
İnsan, gönlünü büyütebildiği kadar insandır; çünkü gerçek erdem, başkalarını küçültmeden var olabilmektir. Ne kadar yükselirsek yükselelim, başkalarının kalbinde yerimiz yoksa, başkalarının sırtına basıp yükselmişsek, aslında hiçbir yere varamamışız demektir. İnsan olmak; bilmekle değil, hissetmekle başlar... Kalpleri hikmetle görmeyen bir göz, ne kadar çok şey bilirse bilsin, hep eksiktir.