Açık Çağrı: Filistin İçin Gerçek Adımlar Atılsın
Ahmet YILDIRIM 16.08.2025 09:33:50
Başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ve tüm siyasi parti liderlerine açık bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Gündeminizin yoğun, sorumluluklarınızın ağır ve ülkemizin hem iç hem dış meselelerinde acil kararlar gerektiren gelişmeler yaşadığının farkındayım. Ancak bu çağrım, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda insani ve vicdani bir meseledir. Filistin halkının içinde bulunduğu vahim duruma artık sessiz kalamazsınız.
İki yılı aşkın bir süredir İsrail’in Gazze’de ve genel olarak Filistin topraklarında sürdürdüğü sistematik saldırıları hep birlikte seyrediyoruz. Saldırılar yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil; açlıkla, ambargoyla, ilaç ve yardım engelleriyle sürüyor. Ve artık bu vahşet yeni bir aşamaya geçti: İsrail, yardım tırlarını durduruyor, gıda ve suyun girişini engelliyor, insanları sistematik biçimde açlığa mahkûm ediyor. Her gün onlarca çocuk, kadın ve yaşlı, göz göre göre ölüyor. Ve dünya ile birlikte biz de sadece izliyoruz.
Hamas’ın haklı olmasına rağmen, yıllardır İsrail tarafından toprakları işgal edilmiş, bu da yetmemiş her gün işgalciler tarafından hakaret ve zulüm görmüş bir halktan bahsediyoruz. Bu mazlum halk bu durumdayken, siz siyasi liderler; hiç biriniz Filistin'e, o mazlum halkın yanına gidip de “yanınızdayız” diyemediniz. O cesareti gösteremediniz. Peki, ötekiler yani Batılılar ne yaptılar? İsrail’in haksız ve hukuksuz bir şekilde Filistinlilerin topraklarını işgal ettiğini ve onlara zulmettiğini bilmelerine rağmen, İsrail’e gidip onlara destek olmak, yanlarında durmak için adeta sıraya girdiler. O günleri sizler de TV ekranlarında seyretmişsinizdir. Sizin yapmanız gerekeni onlar yaptı.
Sayın Cumhurbaşkanı ve değerli siyasi parti liderleri, içinizde gerçekten hiç mi bu acı tabloya “Ne yapabiliriz?” diye soran olmadı? Eğer gerçekten Filistin halkının yanında olmak isteseydiniz, bugüne kadar en azından bir kez bir masa etrafında toplanır, bir çözüm arayışı başlatırdınız. Neden yapılmadı bu toplantı? Neden bir ortak tavır belirlenmedi? Bu sessizlik, bu dağınıklık, bu ilgisizlik halkın vicdanını yaralıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişte meydanlarda “Ey İsrail” diye haykırıyordu. “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyordu. O sözlerin arkasında duruldu ve gerektiğinde eyleme geçildi. Çünkü tehdit büyüktü, haklıydık. Peki neden aynı kararlılık şimdi İsrail zulmüne karşı gösterilmiyor?
Burada kimse savaş istemiyor, asker gönderilsin demiyor. Sınıra tank yığılsın, cephe açılsın talebimiz yok. Ama diplomatik, siyasi ve ekonomik gücünüzü kullanmanızı istiyoruz. Atılacak birçok barışçıl ama etkili adım var:
İsrail’le tüm doğrudan ve dolaylı ticaret askıya alınmalı.
İsrail’in Ankara Büyükelçiliği kapatılmalı, Tel Aviv’deki büyükelçimiz geri çağrılmalı.
İsrail uçaklarına Türk hava sahası kapatılmalı.
Uluslararası kamuoyunda güçlü ve sürekli bir diplomatik baskı oluşturulmalı.
Eğer gerçekten Filistin’in yanında olduğunuzu göstermek istiyorsanız, bu adımları atın. Aksi hâlde bugüne kadar yapılan açıklamalar, atılan sloganlar halkın gözünde karşılık bulmaz. Samimiyet meydanlarda değil, sahada gösterilir. Söylem değil, eylem zamanı artık.
İnsanların açlıktan öldüğü bir coğrafyada susanlar, en az zulmü yapanlar kadar sorumludur. Bugün Filistin için atılacak her adım, yalnızca Gazze halkı için değil, insanlık onuru için de bir adımdır. Bu sorumluluğu daha fazla erteleyemezsiniz.
Ve lütfen, artık sadece slogan atmayı bırakın. Çünkü slogan atmakla yetinmek benim de yapabildiğim bir şey. Sizden beklenen bu değil. Sizden beklenen, gerçekten harekete geçmektir. Neden bu zulmü durdurmak için siyasi partiler bir araya gelmedi? Neden ülke çapında tek yürek olunan bir Filistin mitingi düzenlenmedi? Bunların hiçbiri yapılmadı. Bu ihmal, tarih önünde bir vebal olarak kalacaktır.