Gerçekten Samimi miyiz?

Yaklaşık iki yıldır Gazze, işgal rejiminin ağır kuşatması altında yaşam mücadelesi veriyor. Karadan, havadan ve denizden tamamen sarılmış olan bu küçük toprak parçasına gıda, ilaç, yakıt ve en temel insani ihtiyaçların bile girişine izin verilmiyor. Bununla da yetinmeyen işgal rejimi, her gün uçaklarla, tanklarla, bombalarla Gazze’yi hedef almaya devam ediyor.

Bu zulmü durdurmak için dünyanın birçok yerinde mitingler, yürüyüşler, protestolar ve boykotlar yapıldı. Ancak sonuç ortada: Gazze hâlâ açlıkla, yoksullukla ve ölümle boğuşuyor. Batı halklarının zaman zaman daha duyarlı davrandığını söyleyebiliriz ama onların da çabası somut bir netice doğurmadı.

Devletlerden ve hükümetlerden adım atılması beklendi. Ancak iki yıldır görüyoruz ki ne diplomasi ne de uluslararası girişimler işe yaramadı. Kimi sessiz kaldı, kimi korkudan işgal rejimini kızdıracak tek bir cümle dahi söylemedi. Zaten onlardan fazlasını beklemek de hayalcilik olur. Varsın hükümetler devletler ABD ve işgal rejimi ile kendi gizli anlaşmalarına devam etsin, ama bizler yani duyarlı insanlar başka bir çıkış yolu bulmalıyız.

Evet, duyarlı ve vicdanlı insanlar olarak başka yollar başka alternatifler aramak zorundayız. İşte o yollardan biri de bu şekilde olur diye düşünüyorum: Kolektif Güç Birliği

Eğer gerçekten samimiysek, artık farklı bir yol denemeliyiz. Bu kez büyük ve kolektif bir güç birliği ortaya koymak zorundayız. Oda şudur;

Sivil toplum kuruluşları, sendikalar, dernekler, partiler, tarikatlar, aydınlar, hatta Diyanet gibi kurumlar devreye girmeli. Her biri bir gemi hazırlamalı; gemilere gıda, ilaç, giyim ve insani yardım malzemeleri yüklenmeli. Yüzlerce, hatta binlerce gemi aynı anda Gazze’ye doğru yola çıkmalı. Gemiler limana ulaştığında zincirlenip Gazze’ye sabitlenmeli. Ve ondan sonra aciz ve korkak idareciler ve yetkililer oturup kendi hallerine utansınlar. Tabi ki utanacak yüzleri varsa! Tekrar konuya dönelim.

Eğer böyle bir kolektif irade ortaya konursa, işgalci rejimin buna karşı yapabileceği hiç bir şeyi olmayacak çünkü karşısındaki güçlü ve kararlı insanları görünce geriye çekilmek zorunda kalacak.

22 Ağustos 2025 Cuma günü İstanbul’da, Türkiye İslami Âlimler Vakfı tarafından “İslami ve İnsani Gazze” başlığıyla bir çalıştay düzenleniyor. Bir hafta sürecek bu çalıştaya elli ülkeden âlimler, aydınlar ve kanaat önderleri katılacak. Ayrıca yurt dışından yaklaşık yüz temsilcinin davetli olması büyük bir fırsat niteliğinde.

İşte bu çalıştayda böylesi bir teklif dile getirilmeli. Eminim ki birçok katılımcı bu öneriyi destekleyecek ve çalıştayın sonuç bildirgesine alınmasını sağlayacaktır. İslam dünyasından önde gelen insanlar hepsi bir aradayken bu konuyu iyi değerlendirmek lazım.

Artık sivil halk olarak yapabileceğimiz fazla bir şey kalmadı. Fakat elimizdeki bu fırsatı değerlendirerek tarihe geçecek bir adım atabiliriz.

Allah Müslümanlara hayırlı bir çıkış kapısı açsın. Allah’a emanet olunuz.